Kimyasal Göz Yanıkları
Kimyasal Göz Yanıkları
Kimyasal göz yaralanmaları:
Kimyasal maddelerle göz yaralanmaları ülkemizde maalesef sık görülmekte olup, tam körlüğe dek gidebilen ciddi görme kayıplarına sebep olmaktadır. Ayrıca çoğunun basit koruyucu faktörlerle önlenebilir özellikte olmaları ve yaralananların büyük kısmının çocukluk çağı ve genç-erişkin yaşlarda olmaları, çok ciddi bir toplumsal sorun teşkil etmektedir.
En sık nasıl gerçekleşir?
Yaralanmaların büyük çoğunluğu (yaklaşık 2/3 oranda) iş kazası olarak gerçekleşmektedir. Daha sonra ise sırayı ev kazaları almaktadır. En sık sebep olan kimyasal maddeler:
- Bazik (alkali) maddeler: Alkali yaralanmaları asit yaralanmalarından iki kat fazla görünür. Bunun sebebi ise bu maddelerin, gerek inşaat ve sanayide gerekse evde kullanılan deterjanlarda daha fazla kullanılmalarıdır. En sık karşımıza çıkan alkali etkenler çamaşır suyu (sodyum hipoklorit), lavabo açıcılar (sodyum hidroksit) ve sönmüş kireçtir (kalsiyum hidroksit). Bazik maddeler, asidik maddelere göre daha derin göz dokularına ulaşabildikleri için, yaralanmaları çok daha ciddidir.
- Asidik maddeler: Sanayide sıkça kullanılmaktadır. En sık karşımıza çıkan asidik etkenler kezzap yani tuz ruhu (nitrik asit), akü ve pil sanayide kullanılan zaç yağı (sülfürik asit), kimya sanayinde sık kullanılan hidroklorik asit ve benzin yapımında kullanılan hidroflorik asittir.
Yaralanmaların ciddiyeti neye bağlıdır?
Yaralanmaların ciddiyeti kimyasal maddenin asit ya da baz olmasına, etkilenen bölge temas alanına ve temas süresine bağlı olmakla beraber, en çok etkili bir ilk yardım tedavisinin yapılıp yapılmamasına bağlıdır.
Kimyasal madde gözde nasıl yaralanma yapar?
Bu maddeler gözde tıpkı ciltte olduğu gibi yanığa sebep olmaktadır. Bu yanık dakikalar hatta saniyeler içinde gelişir. Özellikle gözün kornea dediğimiz saydam kısmı etkilenirse, korneanın saydamlığı hızla bozulur. Cam gibi olan kornea tabakası, adeta buzlu cam gibi olur. Kornea tabakasında yenilenmeyi dolayısıyla saydamlığı sağlayan hücreler öldüğünde ise, adeta cildimizdeki yara izleri gibi, kornea tabakası da skar dokusu yani iz ile iyileşir. Bu skar dokusu da görme kayıplarına sebep olur. Çok ciddi yaralanmalarda, en dışta olan göz kapaklarından, en içteki retina sinir tabakasına dek gözün tüm yapıları etkilenebilir.
Kimyasal yaralanmalardan nasıl korunalım?
Kimyasal göz yaralanmalarından korunma, bu yaralanmaların tedavisinden çok daha kolaydır. Bu yaralanmaların hemen tamamı basit koruyucu faktörlerle önlenebilir özelliktedir. İş güvenliği açısından tüm önlemlerin alınması ve mutlak şartta koruyucu gözlüklerin takılması gerekmektedir. İnşaat sanayide kireç tozu gibi maddelerin ortalığa bırakılmaması, özellikle çocukları bu madde ile temastan korur. Evde temizlik yapılırken dikkatli olunması, elle ve gözle temas olmamasına maksimum dikkat edilmesi ve bu maddelerin çocukların ulaşabileceği yerlerden uzak tutulması çok önemlidir.
Kimyasal yaralanmalarda ilk yardım nasıl yapılmalı?
Kimyasal göz yaralanmalarında, olayın gerçekleşmesinden dakikalar hatta saniyeler içinde yapılacak ilk yardım hayati önem taşır. Birkaç dakika bile gecikildiğinde, kalıcı görme kaybı gelişebilmektedir. İlk yardım yapılmadan asla doktora gidilmemelidir.
- Gözün yıkanması: En önemli ilk yardım yöntemi olup, kimyasal medde gözden uzaklaştırılmaya çalışılır. Göz normal ısıda su ile yıkanmalıdır. Birkaç dakika yıkamak yeterli değildir. Mutlaka en az 15 dakika göz yıkanmalıdır. Hastanın yüzü yukarı çevrilerek göz kapakları nazikçe açılmalı ve çeşmenin altında çok basınçlı olmadan akan su ile yıkanmalıdır. Bunda zorlanılıyorsa hasta yatırılmalı, gözü nazikçe açılıp, hiç ara vermeden şişelerle göze su dökülmelidir.
- Eğer su bulamıyorsak: Tahriş edici özelliği olmayan içebildiğimiz sıvılar (süt, ayran, meyve suyu) ile yıkama yapılabilir.
- Göz doktoruna götürme: Hasta, 15 dakikalık yıkama süresini takiben vakit kaybedilmeden en yakın göz doktoruna götürülmelidir. Yıkama yapılmaksızın asla götürülmemelidir. Tek kullanımlık koruyucu madde içermeyen gözyaşı damlaları temin edilebilirse, transport esnasında 5 dakikada 1-2 damla olacak şekilde damlatılmalıdır.
- Muayenesi sonucunda: Göz doktorunun önerdiği tüm tedaviler eksiksiz yerine getirilmelidir. Önerilere uyulmalı, kontrollere gidilmeli, gerekirse hastanede tedavi altına girilmelidir.