Pterjiyum

Pterjiyum Pterjiyum

Pterjiyum

Pterjiyum

“Gözümde et var. Önceleri küçüktü ama giderek büyüdü. Gözümün ortasına doğru büyüdükçe görmem de kötüleşmeye başladı. Gözbebeğimi kapatınca iyice göremez oldum. Sonunda doktora gelmek zorunda kaldım”.

Sıkça duyduğumuz bir hasta şikâyeti. Bu durum genellikle iyi huylu olan “pterjiyum” hastalığına işaret etmektedir. Pterjiyum halk arasında “göze et yürümesi” olarak tarif edilir. Pterjiyumda, gözün yarı saydam zarı olan konjonktiva dokusu saydam olan kornea üzerine büyür. Pterjiyum çoğunlukla gözün burun tarafına yakın olan göz kapak aralığına uyan bölgede gelişir.

Pterjiyum Nasıl Şikayetlere Neden Olur?

Pterjiyum, ilk olarak korneanın konjonktiva ile birleştiği “limbus” dediğimiz alanda baş gösterir. Önceleri sadece yanma-batma şikayetine neden olur. Ara ara kanlanır ve kozmetik olarak da kişiyi rahatsız etmeye başlar. Fakat lezyon büyüdükçe korneanın merkezine doğru ilerler. Merkeze ilerledikçe de hem dışarıdan daha fazla görünür olur hem de astigmatizmaya yol açarak hastada gözlük ihtiyacına yol açar. Korneanın en orta bölümüne gelirse bu durumda gözbebeğinin önünü de kapatacağı için hastanın görmesi çok azalır.

Pterjiyum Neden Olur?

Pterjiyuma yol açtığı bilinen en önemli risk faktörü güneş ışınlarıdır. Bu nedenle oldukça fazla güneş ışını olan ülkemizde ve benzer iklimdeki bölgelerde daha sık görülür. Bunun dışında tozlu ortamlar, sigara dumanı, insan papilloma virüsü (Human Papilloma Virüs- HPV) de kanıtlanmış risk faktörleri arasında yer alır.

Bu risk faktörleri göz önüne alındığında kolayca öngörülebileceği üzere, pterjiyum, erkekler dış ortamlarda daha fazla bulunup güneş ışığına daha fazla maruz kaldıkları için erkeklerde biraz daha sık görülür.

Pterjiyum Nasıl Tedavi Edilir?

Pterjiyum başlangıç evresinde ise hastanın yanma-batma şikayetlerini gidermek üzere yapay gözyaşı damlaları ile destek tedavi verilir. Bu evrede, kanlanma atakları olacak olursa kısa süreli kortizonlu damlalarla bu yangısal reaksiyonun baskılanması hedeflenir. Bu aşamada hemen ameliyat yapılmasına gerek yoktur. Takip önerilir.

Pterjiyum büyüme eğiliminde ise cerrahi olarak çıkartılması gereklidir. Gözbebeğine kadar büyüdüğü durumlarda pterjiyum dokusu alınsa bile altında bir iz bırakması yüksek olasılıktır. Bu nedenle pterjiyumun gözbebeğine dek ilerlemesine izin vermeden cerrahi olarak uzaklaştırılmasında fayda vardır.

Pterjiyum ameliyatında, pterjiyum alındıktan sonra tekrar oluşmasını önlemek üzere gözün üst bölgesinden bir konjonktiva ve  limbus dokusu alınarak pterjiyumun çıkartıldığı alana bariyer olarak yerleştirilir. Bu yöntemin başarı şansı sadece pterjiyum dokusunun alınmasından daha başarılı bir yöntemdir.

Pterjiyumun Tekrar Etmemesi İçin Ne Yapmalıyım?

Kişi pterjiyum ameliyatı olduktan sonra güneşten korunmalı ve sigara içilen ortamlardan uzak durmalıdır. Bu önlemler ve başarılı geçen bir cerrahi sayesinde nüks oranları düşecektir. Bununla birlikte nüks ihtimalini sıfırlamak mümkün değildir. Özellikle genç erkeklerde nüks oranları diğer kişilerden daha yüksektir.

Gözdeki Her Et Pterjiyum mudur?

Ne yazık ki gözdeki her et benzeri oluşum pterjiyum olmayabileceği gibi, pterjiyum gibi masum da olmayabilir. Göz yüzeyinde et benzeri görünüme yol açan oldukça sık görülen tümörler söz konusudur. Bu tümörler zamanında müdahale edilmezse tüm göz yüzeyini kaplayabilir. Gözün içine doğru büyüyebilir. Daha ileri evrelerde sinüslere (yüz kemiklerindeki hava boşluklarına), baş ve boyun bölgesindeki lenf bezlerine, hatta akciğer gibi daha uzak organlara sıçrayabilir. Bu nedenle gözde et benzeri bir oluşum saptandığında olabildiğince çabuk olarak bir göz doktoruna başvurmak gereklidir. Aksi halde, iş işten geçtiğinde doktorunuzun da çareleri tükenmiş olabilir – ki bu durumda gözün, hatta göz kapakları ve diğer göz çevresi dokuların da alınması zorunlu hale gelebilir.

 

© 2025 © Tüm Hakları Saklıdır.